Dan Brown'un akıcı ve bilgilendirici tarzına aşina olanların keyifle okuyacağı Cehennem, sanat tarihini macera ile harmanlayan ve başarılı çevirisi ile öne çıkan 576 sayfalık bir bestseller.
Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci Şifresi, Kayıp Sembol gibi çok satan eserlerin yazarı Dan Brown'ın son romanı Cehennem'de de meşhur simgebilimci Robert Langdon hikayenin ana kahramanı olarak okuyucuların karşısına çıkıyor. Kitap ismini Dante Alighieri’nin İlahi Komedya'sının birinci kantosundan alıyor ve roman boyunca Dante'ye ve İlahi Komedya'ya göndermeler yapılıyor. Floransa, Venedik ve İstanbul betimlemelerinin Dante'den alıntalarla süslendiği Cehennem'de, günümüzün en büyük problemlerinden biri olan nüfus yoğunluğunun altı çizilirken, bir yandan da takibi keyifli bir macera sunuluyor okuyuculara.
----Dikkat: İncelemenin bu kısımdan sonrası kitabın konusu ilgili ayrıntılı bilgi (spoiler) içermektedir.---
"Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır."
Robert Longdon bir hastane odasında kabuslarla uyanır. Odasındaki iki doktordan biri olan Sienna Brooks ona vurulduğunu söyler ve geçici bellek kaybı yaşadığını anlatır. Longdon, Floransa’da olduğunu öğrenince çok şaşırır çünkü oraya nasıl geldiğini hatırlamamaktadır. Hastane odasında saldırıya uğrar ve Sienna'nın yardımı ile kaçmayı başarır.
Bertrand Zobrist genetiğin dahi çocuğu ve aynı zamanda da transhümanizmin en büyük savunucusudur. Zobris, dünya nüfusunun mevcut kaynaklar göz önüne alındığında çok hızlı arttığını düşünmektedir ve bu uğurda bir virüs geliştirir. Dante hayranı olan Zobris buluşunu saklamak için Dante’nin Cehennem adlı yapıtının içeriğine atıfta bulunacak bir dizi eylem yapar.
Longdon aslında Floransa’ya, hastanede uyanmasında iki gün önce, Dünya Sağlık Örgütü’nün başındaki kişi olan Dr. Elizabeth Sinskey ile birlikte gelmiştir. Sinskey, Dante’nin cehennemini tasvir eden görüntüyü çözmeleri için Robert'tan yardım istemiştir. Sinskey bu görüntüyü, intiharının ardından Bertrand'ın gizli kasasında bulmuştur.
Longdon, Zobrist’in ne amaçladığını öğrenmeye çalışırken bir yandan da kendisine kurulan tuzaklardan kaçmaya çalışır. Kendisine yardım etmekte olan Sienna’nın asıl amacının da farkında değildir. Floransa’nın sokaklarında başlayan kovalamaca Venedik’e oradan da İstanbul’a uzanır. Yerebatan Sarayına vardıklarında Zobris’in emellerine çoktan ulaştığını fark ederler. Neyse ki virüs insanları öldürme amacı değil, bir kısmını kısırlaştırma amacı taşımaktadır.
Paylaşmak ister misiniz?
Paylaşmak ister misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
♥ Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için şimdiden teşekkürler ♥