"Kimse ölmesin diye kimsenin aklında, her sevdalı verdiği sözü geri alacak" Y. Erdoğan
Rudolf ile Mary'nin ve Ferdinand ile Sophie'nin hüzünlü hikayeleri : Mayerling Faciası ve I. Dünya savaşını başlatan kıvılcım
Rudolf ile Mary'nin ve Ferdinand ile Sophie'nin hüzünlü hikayeleri : Mayerling Faciası ve I. Dünya savaşını başlatan kıvılcım
Rudolf ve sevgilisi Mary |
İmparatoriçe Elizabeth (Sisi) ve Avusturya imparatoru Franz Joseph'in tek oğlu prens Rudolf, konumu gereği almış olduğu onca eğitime ve disipline rağmen ava, felsefeye, sanata ve tarihe meraklı idi. Tüm imparatorluğun sevdiği demokrat prens seyahat etmeyi sever, 10 dil bilirdi. Siyasi sebeplerle evlendirildiği karısı Belçika prensesi Stephanie ile birbirlerini sevmiyor, başka hayatlar yaşıyorlardı. Rudolf, ölümünden bir yıl önce, 1888'de tanıştığı Barones Mary Vetsera ile büyük bir aşk yaşamaktaydı. İmparator bu birlikteliğe karşı olduğundan, iki sevgili Rudolf'un Mayerling'teki av köşkünde buluşurlardı. Yine böyle bir kaçamağın sabahı odalarından gelen 3 el silah sesinin ardından başlarından vurulmuş olarak bulundular. Olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğu halen gizliliğini korumakta ancak bilinen bir gerçek var ki Rudolf, aşkı uğruna servetinden de, Habsburg tacından da, imparatorluktan da vazgeçmeye hazırdı.
Ferdinand ve eşi Sophie |
Mayerling Faciası yaşanmamış olsaydı, dünya tarihinin şu ankinden oldukça farklı olacağı şüphe götürmez bir gerçek. Zira Rudolf ölünce başka erkek kardeşi ya da oğlu olmadığından tahtın varisi, Franz Joseph'in kardeşi Karl Ludwig olur. Karl Ludwig de tifodan öldükten sonra yeni veliaht meşhur Franz Ferdinand olur ki kendisini bir sırp milleyetçisi tarafından öldürülen ve I. Dünya Savaşı'nın resmi olarak başlamasına sebep olan Avusturya İmparatorluğu veliahdı olarak tanıyoruz. İşin diğer bir enteresan tarafı Ferdinand da Rudolf gibi siyasete değil, ava ve sanata meraklı idi. İmparatora karşı gelerek ve haklarından vazgeçmeyi göze alarak sıradan bir ailenin çek kızı ile kendi istediği bir evlilik yapmış ve kendi istediği bir hayatı elinden geldiğince yaşamaya çalışmıştır. Ta ki bir Saraybosna ziyaretinde 19 yaşındaki suikastçı Gavrilo Princip'in kurşunlarına hedef olana ve tarih kitaplarına ismini yazdırana dek. Suikast sırasında Ferdinand'ın yanında bulunan hamile karısı (Sophie Chotek) da öldürülmüş, olay üzerine Avusturya İmparatorluğu Sırbistan'a savaş açmış, dengeler bozulmuş ve 17 milyon kişinin öldüğü 4 yıl sürecek olan Büyük Savaş (The Great War) denilen I. Dünya Savaşı başlamıştır.
Bu iki talihsiz kadına -Mary ve Sophie'ye- ithaf olsun bu satırlar.
Bazen; korkuyorum ölümden..." D. Çelik
Paylaşmak ister misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
♥ Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için şimdiden teşekkürler ♥