Orta Avrupa Turu'nun Budapeşte ayağında, Ezstergom kalesini karşı kıyıdan fotoğraflayabilme amacı ile uğradık Štúrovo'ya. Macarlar Párkány dermiş adına, biz ise Ciğerdelen.
Tuna'nın kıyısına, Estergon'un karşısına konuşlanmış Sturovo ve panaromik bir nokta imiş kalenin estetik bir şekilde fotoğraflanabileceği.
Şimdi bunları yazarken fark ediyorum da; ne talihsiz bir durum bu bir şehir için... Öyle ya; sabah Budapeşte'de uyanmışız, yollara dökülmüşüz, Estergon'a varmak üzereyken bir köprü geçiyoruz ve hop Slovakya topraklarında: Sturovo'dayız. Yağmur yağıyor aksi gibi. Otobüsten inmeyi tercih edenlerimiz fotoğraf makinaları elimizde kıyıya yürüyoruz. Yürüyoruz dediğim 2 dakikalık bir mesafe. 3-5 deklanşör sesi, sigaracılar için bir kaç nefeslik bir mola. Hepsi bu işte: Sturovo.
"Sturovo, Sturovo" dediğime de bakmayın, adını bile sonradan, Tuna'nın öte yakasına geri döndüğümüzde güç bela öğreniyorum.
"Sturovo, Sturovo" dediğime de bakmayın, adını bile sonradan, Tuna'nın öte yakasına geri döndüğümüzde güç bela öğreniyorum.
"...akma Tuna akma, ben bir dertliyim... " diyor türkü...
"Sana geldim Sturovo" diyorum ben de;
Sana geldim: Estergon'u çekmeye.
Bu seferlik, ne olursun darılma da bana; belki bir gün tekrar gelir, bu kez kaybolurum çıkmazlarında...
Paylaşmak ister misiniz?
"Sana geldim Sturovo" diyorum ben de;
Sana geldim: Estergon'u çekmeye.
Bu seferlik, ne olursun darılma da bana; belki bir gün tekrar gelir, bu kez kaybolurum çıkmazlarında...
Paylaşmak ister misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
♥ Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için şimdiden teşekkürler ♥