The Prestige (Prestij)

Christopher Priest'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan 2006 yapımı Christopher Nolan filmi The Prestige (Prestij) birbirleriyle amansızca çekişen iki sihirbazın "prestij" öyküsünü anlatıyor. 

Üstünlük hırsı, kin ve saplantılarla zehirlenmiş bir insanın nelerden vazgeçebileceği ve nelere göğüs gerebileceğinin ustaca resmedildiği film Viktorya dönemi İngiltere'sinde geçmekte.


Baştan sona bir ilizyon gösterisi ahenginde süren ve Hugh Jackman, Christian Bale, Michael Caine, Scarlett Johansson, David Bowie gibi enterasan bir kadroyu bünyesinde birleştiren film, En İyi Görüntü ve En İyi Sanat Yönetmeni dallarında Oscar'a aday olmuş ancak ödül alamamıştı.

Filmin başında ve sonunda da vurgulandığı gibi, her ilizyon gösterisi üç önemli aşamadan oluşur, pledge(vaat) turn(dönemeç) ve prestige(prestij)...

-----İncelemenin bu kısımdan sonrası hikaye ile ilgili detaylı bilgi (spoiler) içermektedir-----

Angier ve Borden aynı ekipte çalışan iki genç ve idealist sihirbazdır. Borden yaratıcılığı ile öne çıkarken Angier ise tam bir sahne adamıdır. Bir gösteri sırasında Angier'in karısı su tankında ölür ve Angier bu kazadan Borden'ı sorumlu tutar. Bu şekilde yolları ayrılır ve düşmanlıkları başlar. Sürekli birbirlerinin gösterilerini sabote edip sırlarını çözmeye çalışırlar. Sır çözme konusunda Angier'in pek de başarılı olduğu söylenemez. 

Borden'ın "yer değiştiren adam" ilizyonunu çözmeyi saplantı haline getiren Angier bu uğurda ulaştığı Tesla'dan bir klonlama cihazı satın alır. Artık "yer değiştiren adam" oyununu başarıyla sergileyebilmekte ancak kurduğu düzenek sayesinde her gösteride klonu prestijde yer alırken kendisi boğularak ölmektedir. Borden bu sırrı anlamak için sahne arkasına indiğinde Angier'ın boğulmakta olduğunu görür ve bu sırada yakalanınca Angier'ı öldürdü sanılarak hapse atılır. İdam edilen Borden ölürken son sözleri "abrakadabra" olur. Borden asıladursun, bu arada "bir başka Borden" ise klon Angier'i saklandığı tiyatroda bulur ve kendi sırrını gözler önüne sererken adamı öldürerek intikamını alır. Peki ya Angier -yedek olması açısından- kendisinden bir tane daha kopyalamış mıdır? İzleyici bunu asla öğrenemeyecektir...

Filmde de altı çizildiği gibi; bir sihirbazlık gösterisini izleyenler işin sırrını bulabilmek, öğrenmek değil aksine şaşırtılmak, kandırılmak isterler: "you don't really want to know the secret... you want to be fooled."  8,5/10

Tüm Film incelemelerime erişmek için lütfen tıklayınız.

Paylaşmak ister misiniz?